Muhasebede Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler-1
Muhasebede Gider Ne Anlama Geliyor?
Kanunen kabul edilmeyen giderlerin muhasebeleştirilmesini anlatmaya başlamadan önce gider nedir, maliyet ile farkı nedir, hangi giderler ticari kazançtan indirilebilir, inceleyelim.
Önce maliyeti kısaca tarif edelim; maliyeti bir işletmenin faaliyet konusunu teşkil eden ürün ya da hizmetin elde edilmesi ya da üretilmesi için yapılan harcamaların para ile ifade edilen değerleri olarak tanımlamak mümkündür. Yani muhasebecilerin diliyle dar anlamda söyleyecek olursak ürün ya da hizmetin üretim maliyeti de diyebiliriz.
Maliyet kavramını bu şekilde tanımladıktan sonra şimdi gideri kavram olarak daha rahat tanımlayabiliriz.
Gider, işletmenin konusuyla ilgili olarak maliyet harcamaları dışında yapılan harcamalardır ve öz sermayede bir azalış meydana getirir.
Giderlerin bazı karakteristik özellikleri bulunmaktadır.
Giderler işletme faaliyetleriyle doğrudan ilgili olmalıdır. İşletme için gelir elde etmek amacıyla yapılmış olmalı ve belirli bir döneme (hesap dönemi) ait olması gerekir.
Bir iktisadi kıymetin maliyetinin parçası olmaması ya da gayri maddi bir kıymetin elde edilmesiyle ilgili olmaması gerekir.
Giderin tahakkuk etmiş olması yani miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması gerekmektedir.
Şimdi gideri bu şekilde tarif ettikten sonra konumuz olan kanunen kabul edilmeyen gideri herhalde daha iyi anlayacağız.
İşletmede yapılan bir gider ya giderler işletme faaliyetiyle ilgili değilse, işletme kazancının elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılmamış ise, vergi kanunlarımız açısından kanunen kabul edilmeyen giderler olarak düşünmek gerekir. Ve bu tip giderler vergi matrahının tespitinde ticari kazançtan indirilemeyecektir.
Vergi Kanunlarında Giderler
Vergi kanunlarımızda hangi giderlerin indirilebileceği, hangilerinin ticari kazançtan indirilemeyeceği gösterilmiştir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na Göre İndirilen ve İndirilemeyen Giderler
A – İndirilecek Giderler
Önce Gelir Vergisi Kanunu’na bakalım. Gelir Vergisi Kanunu 40 ncı maddede safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilmesi kabul edilen giderler sıralanmıştır.
40 ncı maddedeki kazançtan indirilmesi kabul edilen giderleri tek tek yazmak istemiyorum. Eminin muhasebeci arkadaşlarım tek tek hepsini biliyorlar.
Ama yine de hatırlamak için Gelir Vergisi Kanunu 40 ncı maddeye bakmak isterseniz lütfen aşağıdaki resmi tıklayın…
B – Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Gelir Vergisi Kanunu 41 nci ve 90 ncı maddelerde yazılı giderlerin ise indirilmesi kabul olunmamaktadır. Yine kazanç tespitinde indirilemeyecek giderleri burada tek yazmak istemiyorum, ama hangi giderlerin indirilemeyeceğini tekrar hatırlamak isteyen muhasebeci arkadaşlarım Gelir Vergisi Kanunu?na ulaşmak için lütfen aşağıdaki resmi tıklasın.
Yine işletmelerde nedeni tespit edilemeyen sayım noksanlıklarını, işletme özsermayesinin azalmasına neden olacağı için kanun kabul edilmeyen gider olarak düşünmek gerekmekte ve kazanç vergisi matrahının hesaplanmasında indirilememektedir.
Gelir Vergisi Kanunu 38 nci maddesini buraya aynen almak istiyorum ;
?Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41′inci maddeleri hükümlerine uyulur.?
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na Göre İndirilen ve İndirilemeyen Giderler
Kurumlar Vergisi Kanunu 8 nci maddede ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancın tespitinde ayrıca hasılattan indirilecek giderler sayılmıştır.
Yine Kurumlar Vergisi 11 nci maddede de kurum kazancının tespitinde kabul edilmeyen indirim kalemleri sayılmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanunu 8 ve 11 nci maddeleri tekrar hatırlamak için bakmak isteyen muhasebeci arkadaşlarımdan lütfen aşağıdaki resmi tıklamalarını rica ediyorum.
Diğer Kanunlara Göre İndirilemeyen Giderler
Burada bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Safi kazanç tespitinde indirilmesi kabul edilmeyen giderler sadece Gelir ve Kurumlar vergisi kanunlarında yer almıyor.
Mesela 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 88 nci maddesine baktığımızda, şunu görüyoruz ; “Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.”
Yine Katma Değer Vergisi Kanunu 58 nci maddeye göre ; “Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.”
197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu 14 ncü maddeye göre ; “Bu Kanuna bağlı (I) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.”
Kanunen kabul edilmeyen giderlere çalınan iktisadi kıymetlerin gider kaydedilmeyeceğini, belgesi temin edilemeyen giderleri (tevsiki zorunlu olmayanlar dışında), ödenmemiş kıdem tazminatı karşılıklarını, vadeli çekler reeskontunu, vergi yasalarına uygun ayrılmayan amortismanları ilave edebiliriz.
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin Muhasebeleştirilmesi
Buraya kadar vergi kanunlarımıza göre vergiye tabi kazancın tespitinde indirilebilecek ve indirilemeyecek (kanunen kabul edilmeyen) giderleri anlatmaya çalıştım.
Gelecek yazıda (konunun ikinci bölümü) kanunen kabul edilmeyen giderlerin muhasebeleştirilmesiyle ilgili üç ayrı yöntemi anlatmaya çalışacağım.
Gelecek yazıda buluşmak üzere hoşçakalın.
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
Son Yorumlar