Ortaklara Borçların Sermayeye İlave Edilmesi

18 Ağustos 2013 by

Ortaklara Borçların Sermayeye İlave Edilmesi

Muhasebede Ortaklara Borçlar Hesapları

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne göre işletmeler, muhasebe sistemlerini tek düzen hesap çerçevesi ve hesap planı doğrultusunda kurmak ve kullandıkları muhasebe hesapları da hesap planı açıklamalarında belirtildiği gibi olmak zorundadır.

Bu çerçeveden baktığımızda işletmeler ortaklarına olan bir yıldan kısa vadeli borçları, hesap planındaki 331. ORTAKLARA BORÇLAR“, bir yıldan uzun vadeli olan borçları ise 431. ORTAKLARA BORÇLARhesaplarında takip etmeleri gerekiyor.

Buraya hesap planındaki bu hesapların açıklamalarını almak istiyorum;

” 331. ORTAKLARA BORÇLAR

İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklara borçlu bulunduğu tutarların izlendiği hesaptır.

431. ORTAKLARA BORÇLAR

İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklara borçlu bulunduğu vadeleri bir yıldan fazla süreli tutarların izlendiği hesaptır.”

Hesapların açıklamalarında da gördüğünüz gibi işletmelerin faaliyet konuları dışındaki işlemler nedeniyle ortaklardan aldıkları borçlar bu hesaplarda takip edilecektir.

Bu hesaplarda takip edilmesi gereken ortaklara borçlar işletmenin faaliyet konuları dışında, bir başka deyişle ticari nitelik taşımayan borçlar olmalıdır.

Sermaye şirketleri açısından bakacak olursak, şirket ortaklarının bu hesaplarda alacaklı olması şirketin fonlarının bir kısmının şirket sermayesini artırmadan ortaklarca karşılandığı söylenebilir.

Örtülü Sermaye Açısından Ortaklara Borçlar

Sermaye şirketleri ve ortakları açısından baktığımızda ortaklara olan borçlar, Kurumlar Vergisi Kanunu 12 nci maddede tarifini bulunan “Örtülü Sermaye” konusu olabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu 12 nci madde birinci fıkraya göre kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden kullandıkları borçlar hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşması halinde aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmakta.

Burada söz konusu olan öz sermaye, kurumun hesap dönemi başındaki öz sermayesidir.

Örtülü sermaye üzerinden ödenen, kur farkı hariç faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi açısından borç alan ve borç veren nezdinde hesap dönemi son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılacaktır.

Ortaklardan borç alan kurumun bu borcu işletme ve yatırım harcamalarında kullanması gerekmekte, kullanılmaz başka bir kuruma aynı şartlarla aktarılması halinde bu borçlanma nedeniyle örtülü sermaye oluşmayabilecektir.

Muhasebede kontrol  150x148 Ortaklara Borçların Sermayeye İlave Edilmesi

Muhasebe kontrolu

Ayrı bir husus, Kurumlar Vergisi madde 11/b’ye göre örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderler kurum kazancının tespiti sırasında kanunen kabul edilmeyen gider olacaktır.

Ortaklara borçları olan şirketlerde özellikle yönetici  muhasebeci arkadaşların, ortaklara borçların öz sermayenin üç katını geçip geçmediği kontrolünü yapmaları gerekir.

Sermayeye İlave Edilecek Ortaklara Borçların Tahsilatının Tevsiki

Malum olduğu üzere, mükelleflerin ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları tahsilat ve ödemelerin  8.000,00 Türk Lirasını aşması halinde banka, özel finans kurumları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması zorunluluğu bulunmakta.

Bu konuda 324 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nden bahsetmek istiyorum.

324 sıra no.lu VUK Genel Tebliği’nde ödeme ve tahsilatların tevsiki konularında bazı hususların açıklaması yapılmıştır.

Tebliğin “B) Cari Hesap Kullanılmasında:” başlıklı bölümünde yapılan açıklamalara göre;

” İşletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinde işlem tutarı 10.000.000.000 Türk Lirasını aşıyor ise bunlar da tevsik kapsamında olacağından banka, özel finans kurumları veya PTT aracılığıyla tahsilat ve ödemeler yapılacaktır.”

Buradaki tutar bugün itibariyle 8.000,00 Türk Lirası.

Yani ortakların şirketlerine yapacakları ödemeler banka, özel finans kurumları veya PTT aracılığıyla yapılarak tevsik edilecek.

Tevsiki yapılan ortakların alacaklarını sermayeye ilave etmek mümkün olacaktır.

Ortakların Şirketten Alacakları Sermayeye İlave Edilebilir

Ortakların şirketten alacaklarının (yani “331.Ortaklara Borçlar” hesabının alacak bakiyesinin), sermayeye ilave edilerek sermaye artırımı yapılması mümkün.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 127 nci maddesi sermaye koyma borcunu düzenlemekte.

127 nci madde 1.fıkra a bendine göre, aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak alacakların da konabileceği anlaşılmakta.

Türk Ticaret Kanunu 127 nci maddeyi buraya alıyorum;

“D) Sermaye koyma borcu

I – Konusu

MADDE 127-(1) Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak;

a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar,

b) Fikrî mülkiyet hakları,

c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz,

d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları,

e) Kişisel emek,

f) Ticari itibar,

g) Ticari işletmeler,

h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler,

i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar,

j) Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir.

(2) Kanunun 307 nci maddesinin ikinci, 342 nci maddesinin birinci ve 581 inci maddesinin birinci fıkra hükümleri saklıdır.”

Bu maddenin 2 nci fıkrasına baktığımızda TTK’nun 307 nci madde ikinci, 342 nci madde birinci ve 581 nci madde birinci fıkra hükümlerinin saklı olduğu görülüyor.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun bu maddelerine baktığımızda;

342 nci madde “Ayni sermaye” ile ilgili ve başlığı “1.Ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları”.

Bu maddenin 1 nci fıkrasının sonunda “vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz” deniliyor.

342 nci maddeyi göz önüne aldığımızda söz konusu alacakların (ya da payların) ayni sermaye niteliği taşıyan bir mal varlığı unsuru olduğu kabul edildiğinde devreye “Değer biçme” başlıklı 343 ncü madde girmekte.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 343 ncü maddeye göre konulan ayni sermayeye Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından atanacak bilirkişilerce değer biçilir.

Değerleme raporunda aşağıdaki hususlar açıklanır;

“……..sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır…..”

Buradan şu anlamı çıkarıyorum ;

Şirket ortaklarının 331.Ortaklara Borçlar hesabında bulunan alacaklarının sermayeye ilave edilmesi halinde ayni sermaye sayılacak ve bu çerçevede 343 ncü madde gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi Tarafından atanacak bir bilirkişi tarafından yukarıdaki açıklamaları içeren bir değerleme raporuna bağlanacak.

Ortaklara borçlar konusunda buraya kadar anlattıklarımın grafiksel bir özetini görmek isterseniz lütfen aşağıdaki resmi tıklayın…

Ortaklara borclar  300x132 Ortaklara Borçların Sermayeye İlave Edilmesi

Ortaklara borçlar konusunun grafiksel özeti

Bu konuda yorum yapmak isteyen muhasebeci arkadaşların yorumlarını aşağıdaki yorum bölümünden yorumlarını paylaşmalarını rica ediyorum.

VOLKAN KARA

S. M. Mali Müşavir

 

Volkan Kara Ortaklara Borçların Sermayeye İlave Edilmesi

Volkan Kara

Giresun'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Yüksek öğrenimi İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde yaptı, yine Akademi'ye bağlı Muhasebe Enstitüsü'nde "Lisansüstü Muhasebe Uzmanlığı" eğitimi aldı. 25 yıldan fazla sanayii şirketlerinde Muhasebe ve Mali İşler Yöneticiliği yaptı. Çeşitli eğitim sertifikaları yanında, mesleğinin gerektirdiği S. M. Mali Müşavir ruhsatı bulunmaktadır.

More Posts


Şimdi üye olun!

Ücretsiz e-kitabınızı alın...  Name: Email: 40 subscribers Bilgilerinizin güvenliğine saygılıyız. Email Marketingby GetResponse

1 Comment

  1. Önder KIZIL

    Volkan Bey selamlar, kesinlikle doğru yorumlamışsınız, benim başıma geldi. İç Ticaret Genel Müdürlüğünün verdiği karara göre (İTO ana sayfasında bu karar metni var), 22 temmuzdan itibaren şirket ortak alacaklarının sermayeye ilavesi ile ilgili tespit raporu, mali müşavirlerce değil mahkemece atanacak bilirkişi tarafından oluşturulacaktır (daha önce bu raporu SMMM ya da YMM’ler oluşturuyordu). Sebep olarak ta ortak alacaklarının nakit değil vadeli alacak olarak değerlendirilmiş olması ve TTK 342’ye göre vade gelmemiş alacakların sermayeye ilavesinin mümkün olmaması gösterilmiştir. Ticaret Sicili Müdürlüğü ortaklara borçlar (331) hesabının tespitini mahkemece atanacak bilir kişi tarafından tespit edilmesi koşuluyla ortak alacaklarının sermayeye ilavesini tescil edebilmektedirler.

Bir Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Şimdi üye olun!

Ücretsiz e-kitabınızı alın...  Name: Email: 40 subscribers Bilgilerinizin güvenliğine saygılıyız. Email Marketingby GetResponse
Önceki yazıyı okuyun:
Muhasebede Konsinye Satıslar
Yeni E-Kitap : Muhasebede Konsinye Satışlar

Dördüncü E-Kitap : M...

Kapat