Değişken Maliyet Sistemi Bir Maliyet Analizi Aracıdır
Değişken Maliyet Sistemi
Değişken maliyet sistemini iki bölümlük yazı dizisiyle incelemeye çalışacağım.
Konunun özellikle muhasebe eğitimi almakta olan, muhasebe mesleğinde çalışmaya bir üretim şirketinde yeni başlamış olan arkadaşların ilgisini çekeceğini düşünüyorum.
Maliyet hesaplama sistemlerini, üretim maliyetine giderlerin tamamının ya da bir kısmının yüklenmesi açısından değerlendirdiğimizde tam maliyet sistemi ve kısmî maliyet sistemi olarak iki şekilde ifade etmek mümkündür.
Kısmî maliyet sistemi kendi içinde üçe ayrılmakta;
1) Değişken maliyet sistemi,
2) Direkt maliyet sistemi,
3) Direkt malzemeye dayalı maliyet sistemi.
Bu yazı dizisi değişken maliyet sistemi üzerine olduğu için sadece bu sistem üzerinde durmak istiyorum.
Burada hemen şunu ayrıca belirtmek isterim, değişken maliyet sisteminin daha çok işletme yönetiminin karar vermesinde bir araç olması nedeniyle, raporlama çalışması şeklinde bir muhasebe uygulaması olduğunu düşünüyorum.
Değişken maliyet sisteminin temel özelliği, üretilen ürünlerin ya da hizmet maliyetinin hesaplanmasında sadece değişken giderlerin dikkate alınmasıdır.
Oysa tam tam maliyet sisteminde tüm üretim giderleri ürün maliyetinin hesaplanmasında dikkate alınır.
Sabit-Değişken Gider Ayrımı
Değişken maliyet sistemi için öncelikle üretim giderlerinin sabit-değişken giderler olarak ayrımının yapılması ve değişken giderlerin tespit edilmesi gerekmektedir.
Değişken giderlerin tespitinde de giderin üretim ve satış hacmine göre değişip değişmediğine, bir başka ifadeyle üretim ve satış miktarının artmasına ya da azalmasına göre giderin artıp artmadığına bakmak gerekiyor.
Yani üretim ve satış hacmine göre değişiklik gösteren giderler, değişken giderler olarak üretim maliyetinin hesaplanmasında kullanılır.
Buradaki mantık, sabit giderlerin üretim olsa da olmasa da gerçekleşeceği, değişken giderlerin ise üretim olmazsa olmayacağına ya da üretim hacmine göre değişeceğine dayanmakta.
Örnek vermek gerekirse;
Genel üretim giderleri içinde bulunan üretim ile ilgili amortismanlar, üretimin artmasına ya da azalmasına göre değişmeyecek veya üretim olmasa da gider olarak gerçekleşecektir. Ya da üretim bölümlerinin bina ve makine-teçhizat sigorta prim giderleri üretim olsa da olmasa da olacaktır. Bu çerçevede bu giderler sabit genel üretim giderleridir.
Fakat genel üretim giderleri içindeki üretim ile ilgili enerji giderleri üretim hacmine göre artacak ya da azalacaktır. Bu çerçevede enerji giderleri bir değişken genel üretim gideri olarak dikkate alınacaktır.
İşte değişken maliyet sistemi için üretim giderlerinin yukarıda anlatmaya çalıştığım mantıkla incelenmesi ve belirlenmesi gerektiğini söylemek istiyorum.
Değişken üretim giderleri ürün maliyetlerinin hesaplanmasında dikkate alınacak, sabit giderler ise doğrudan dönem giderleri olarak kaydedilerek gelir tablosunda yerini alacak.
Değişken maliyet sisteminde üretim maliyetini oluşturan ana giderleri şöyle sıralayabiliriz;
– Direkt işçilik giderleri,
– Değişken genel üretim giderleri.
Sabit genel üretim giderleri ise doğrudan dönem gideri olarak kaydedilecek ve üretim maliyetinin içinde olmayacak.
Bu arada şunu da belirtmek istiyorum; gelir tablosunda faaliyet giderleri olarak görülen araştırma ve geliştirme giderleri, pazarlama satış ve dağıtım giderleri, genel yönetim giderleri de sabit ve değişken olarak bir ayırıma tabi tutularak değişken olanları belirlenir. Bu değişken faaliyet giderleri satışı gerçekleşen ürünlerle ilişkilendirilir.
Değişken maliyet sistemi uygulamasına gelir tablosu çerçevesinde baktığımızda tam maliyet sistemine göre hazırlanmış gelir tablosundaki brüt satış kârı yerini brüt katkı payına bırakır.
Yani net satış hasılatından, değişken üretim maliyetine göre hesaplanmış satılan malın maliyeti çıkarılınca brüt katkı payı kalır.
Muhasebeci arkadaşlarımın gelir tablosunu gözlerinde canlandırdıklarında söylemek istediğimin daha iyi anlaşılacağını umuyorum.
Evet, buraya kadar değişken maliyet sisteminin hangi amaçla kullanılabileceğini, değişken maliyet sisteminin ne olduğunu ve bu sistem içinde sabit-değişken gider ayırımının önemli olduğunu, sabit-değişken giderlerin gelir tablosuna nasıl yansıyacağını anlatmaya çalıştım.
Konunun ikinci bölümü olacak gelecek yazımda ise, değişken maliyet sistemi maliyetlerin muhasebeleştirilmesinde kullanılabilir mi sorusunu, Vergi Usul Kanunu, Tek Düzen Hesap Planı ve Türkiye Muhasebe Standartları açısından incelemeye çalışacağım.
Son olarak da değişken maliyet sistemi verilerinin kullanılabileceği yönetim muhasebesi çalışma alanlardan bahsedeceğim.
Umarım muhasebe mesleğine atılmış genç muhasebeci arkadaşlarıma faydalı olur.
Gelecek yazıda buluşmak üzere hoşçakalın?
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
Son Yorumlar