Ticari Faaliyet Gereği Satınalma İçin Önceden Verilen Avanslar

Bir işletmenin ticari faaliyeti içinde ileride yapacağı alımlar için önceden verdiği sipariş avanslarının, daha sonra iş sözleşmesinin şartlarının yerine getirilmemesi nedeniyle geri alınmak istenmesi, ancak geri alınamaması durumunda bu avans zarar yazılabilir mi?

Bir ödemenin avans olarak değerlendirilebilmesi için bu ödemenin daha sonra oluşacak satın alma borcuna karşılık olarak verilmiş olması gerekir. Bir başka ifadeyle daha sonra teslim alınacak bir mal ya da hizmetin bedeline mahsuben önceden yapılmış bir ödeme olmalıdır.

Ön ödemelerin (avansların) amacının genellikle belli bir süre sonra teslim edilecek bir mal veya hizmet için teslime kadar geçen sürede oluşacak fiyat farklarından, dövizli alım ise aleyhte oluşacak kur farklarından korunmak olduğunu söyleyebiliriz.

Zarar yazılıp yazılmayacağı konusuna girmeden önce bu avansların muhasebe kayıtları içinde hangi hesapta takip edilmesi gerektiğine bakalım.

1 sıra no’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nin “C-Hesap Planı Açıklamaları” bölümüne baktığımızda bu avansların işin mahiyetine göre “159. Verilen Sipariş Avansları” hesabında ya da “259.Verilen Avanslar” hesabında takip edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu hesapların açıklamaları şöyle ;

  • Verilen Sipariş Avansları ; “Yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere siparişe bağlanan stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır.”
  • Verilen Avanslar ; “Yurt içinden veya yurt dışından satınalınmak üzere sipariş edilen maddi duran varlıklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır. Sipariş avansıyla ilgili giderleri de kapsar.”

 

Hesap planında 159 ve 259 numaralı hesapların dışında avansın mahiyetine göre kullanılabilecek daha başka hesaplar da bulunmaktadır.

Bunlara örnek vermek gerekirse ;

  1. Taşeronlara Verilen Avanslar (Yıllara yaygın inşaat ve onarım faaliyetinde bulunan işletmeler tarafından taşeronlara verilen avanslar için)
  1. İş Avansları (İşletme personeli ve personel dışı kişilere verilen iş avansları için)
  2. Personel Avansları (Personel ve işçilere maaş, ücret ve yolluklarına mahsuben önceden ödenen avanslar için)
  1. Verilen Avanslar (Maddi olmayan duran varlıklarla ilgili avanslar için)
  2. Verilen Avanslar (Özel tükenmeye tabi varlıklarla ilgili avanslar için)

 

Geri Alınamayan Avans Zarar Yazılabilir mi?

Geri alınamayan avansın muhasebede zarar yazılması

Geri alınamayan avansın muhasebede zarar yazılması

Satın alma sözleşmesine aykırı davranılması nedeniyle satın almadan vazgeçilmesi nedeniyle önceden verilen avansın geri alınamaması durumunda bu avans hangi şartlarda muhasebe kayıtlarında zarar yazılabilir?

Bunun için Vergi Usul Kanunu 322 ve 323.ncü maddelerine bakmak gerekir.

Değersiz Alacaklar

Vergi Usul Kanunu 322 nci maddesinin başlığı “Değersiz Alacaklar”.

Bu maddede ;

“Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmıyan alacaklar değersiz alacaktır.

Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. “  hükmü yer almaktadır.

Burada şu soru akla gelebilir, neler kanaat verici vesika sayılır?

Bu soruya İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 06/04/2015 tarih ve 62030549-125[6-2013/354]-627 sayılı, konusu “Ödenen avansların değersiz veya şüpheli alacak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği” olan özelgeden bir alıntı ile cevap vermek istiyorum.

“Kanaat verici bir vesikadan ne anlaşılması gerektiği hususunda ise kanunda yeterli açıklık bulunmamaktadır. Ancak, vergi hukuku uygulaması bakımından kanaat verici vesikalara örnek olarak aşağıdaki belgeler sayılabilir.

-Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya Medeni Kanunun 31 ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerince verilmiş bulunan mirası red kararı,

-Borçlu aleyhine alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,

-Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,

-Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,

-Borçlunun dolandırıcılıktan mahkum olması ve herhangi bir malvarlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,

-Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını ve yasal süresi içerisinde yenileme talebinde de bulunulmadığını gösteren icra memurluğu yazısı,

-Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar, (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değersiz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.)

-Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler.”

Şüpheli Alacaklar

Vergi Usul Kanunu 323 nci maddesinin başlığı “Şüpheli Alacaklar”.

Bu maddede ;

“Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

  1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
  2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü bulunmaktadır.

Yukarıdaki şartlara uyan avanslar (alacaklar) için şüpheli alacak karşılığı ayırarak zarar yazmak mümkün olacaktır.

Yani daha sonra teslim alınacak bir mal ya da hizmet için ödenen sipariş avansları, ticari faaliyetin devamı kapsamında yapılmış ise ve yukarıdaki şartlardan herhangi birini taşıyorsa, geri alınamayan bu sipariş avansları için şüpheli alacak karşılığı ayırarak zarar yazmak mümkün olacaktır.

Özetlersek ;

  1. Ticari faaliyet gereği yapılan ön ödemelerin (avansların), kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsili mümkün değilse bu alacak artık değersiz alacaktır ve mukayyet değerleriyle zarar yazılır.
  2. Yine ticari faaliyet gereği yapılan ön ödemelerin (avansların) 323 ncü maddedeki şartları taşıması halinde şüpheli alacak karşılığı ayrılarak zarar yazılması mümkündür.
  3. Şu husus önemli tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen (yani Vergi Usul Kanunu 322 veya 323 ncü maddelerine uymayan) alacaklar için muhasebede zarar kaydı yapılamaz.

 

VOLKAN KARA

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir