İflasın Ertelemesi Nasıl Olur?
İflasın Ertelemesi
Borca batık durumda olan şirketlerin kendilerini iflastan kurtaracak iyileştirici projeleri varsa iflas etme yerine bu projeleri uygulayarak iflastan kurtulmaya çalışmaları en doğal haklarıdır herhalde.
Bunun içinde önce iflasın ertelenmesi, bu erteleme süreci içinde de şirketin durumunu iyileştirmeye çalışmaları bilançolarını borç batağından kurtarmaları gerecektir.
Peki bu iflasın ertelemesi nasıl olacaktır? Bu yazı ile incelemeye çalıştım, umarım muhasebeci arkadaşlarım için faydalı olur.
Şirketlerde iflasın ertelemesi için Türk Ticaret Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu’na bakmak gerekiyor.
Türk Ticaret Kanunu 377. maddesi “İflasın Ertelemesi” başlıklı, bu maddeye bakalım.
Türk Ticaret Kanunu 377. maddesi şöyle ;
“İflasın ertelenmesi
MADDE 377- (1) Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir.
Bu hâlde İcra ve İflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddeleri uygulanır.”
Maddeden anlaşılacağı gibi iflasın ertelenmesi için mahkemeye bir iyileştirme projesi sunulması ve İcra ve İflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddelerinin uygulanması söz konusu.
İcra ve İflas Kanunu 179 ila 179/b maddeleri okuyabilmeniz için yazının sonuna koydum.
İcra ve iflas Kanunu 179. maddeye göre “… idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine karar verir….”
Yani Türk Ticaret Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu ilgili maddelerine göre iflasın ertelenmesi mümkün.
İflasın ertelenmesi için şirketin iflas etme durumunda olması gerekir. Bunun nasıl olacağını ise Türk Ticaret Kanunu’nun 376.maddesinin 3.fıkrasında görüyoruz.
Türk Ticaret Kanunu 376/3 şöyle ;
Borca Batık Olma
Borca batık olma durumunun iflas ertelemesi istemenin temel şartlarından biri olduğunu söyleyebiliriz.
Türk Ticaret Kanunu 376.maddesi sermaye kaybı ve borca batık olma durumunu göstermekte. Bu maddenin 3.fıkrası yukarıda okuduğunuz gibi borca batık durumu ile ilgili.
Türk Ticaret Kanunu 376/3.maddeye göre şirket yönetim kurulu borca batıklığı gösteren emareler varsa, “… aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır….”
Borca batık olma durumunundan ne anlamak gerekiyor.
Borca batık olma, şirket aktiflerinin yıllık bilançoda olduğu gibi defter yani iktisap değerleriyle değil gerçek bir başka ifadeyle muhtemel satış değerleri ile değerlenmeleri halinde de alacaklıların alacaklarını karşılamaması, yani şirketin borç ve taahhütlerini karşılamaması demektir.
Burada çok önemli bir ayrıntı olduğunu söylemek istiyorum. Çıkarılacak bilanço klasik bilanço yani varlıklar, yabancı kaynaklar (borçlar) ve özkaynaklardan oluşan bilanço değil, aktiflerin alacaklıların alacaklarını karşılayıp karşılamadığını gösteren bilanço olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Burada iki alıntı yapmak istiyorum, alıntılardan söylemek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Birinci alıntı:
Kaynak : Anonim Şirketlerde Borca Batıklık Durumu ve İflasın ertelenmesine Etkileri – Yaren Seçer.
İkinci alıntı:
Kaynak : Muhasebe Tekniği Yönünden Borca Batıklık Bilançosu ile Yıllık Bilanço’nun Karşılaştırılması – Berna Burcu Yılmaz.
Çıkarılan ara bilançoda aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu asliye ticaret mahkemesine başvurarak şirketin iflasını ister.
Yani borca batıklığın tespiti halinde durum mahkemeye bildirilecek ve şirketin iflası talep edilecek. Borca batıklığın bildirilmesi üzerine iflasın ertelenmesi talep edilebilecek.
İflasın Ertelenmesi Süreci Nasıl Çalışıyor?
Şirketlerde iflasın ertelenmesinin nasıl bir yol izlediğini buraya kadar anlattıklarımdan ve yukarıda bahsettiğim Türk Ticaret Kanunu 376 ve 377. maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu 179-179/b maddelerine göre şöyle özetleyebiliriz.
1. Şirketin borca batık olduğunun yönetim kurulu tarafından belirlenmesi gerekir, bunun için aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.
Bu bilanço hakkında yukarıda açıklamalar yaptım.
2. Çıkarılan bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu asliye ticaret mahkemesine başvurarak şirketin iflasını ister.
3. Borca batıklığın mahkemeye bildirilmesi üzerine iflasın ertelenmesi talebi mahkemeye yapılabilir.
4. Mahkemeye bir iyileştirme projesi sunulması gerekiyor.
İcra ve İflas Kanunu 179. maddeye göre;
“…İdare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir.”
5. Mahkemenin projeyi ciddi ve inandırıcı bulması halinde, iflasın ertelenmesine karar vermesi beklenecek.
6. Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için bir kayyım atayacaktır.
7. Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez.
Yukarıda da söylediğim gibi İcra İflas Kanunu 179-179/b maddelerini aşağıya ekledim, merak eden muhasebeci arkadaşlarım aşağıdan okuyabilirler.
Buraya kadar iflasın ertelenmesini kısaca anlatmaya çalıştım, umarım faydalı olmuştur.
Yazıyla ilgili herhangi bir yorumunuz olursa aşağıdaki yorum bölümünden göndermenizi rica ediyorum.
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
İcra ve İflas Kanunu ilgili maddeleri :
“Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:
Madde 179- (Değişik: 17/7/2003-4949/49 md.) Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.
Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır.
Erteleme tedbirleri:
Madde 179/a- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md.; Değişik: 14/1/2011-6103/41 md.) Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır.
Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar.
İflâs ertelenmişse kayyım her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırır.
Erteleme kararının etkileri:
Madde 179/b- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md) Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 12/2/2004-5092/4 md.) Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez.
Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.
İflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verebilir.”
İyi Günler.
Geçtiğimiz günlerde tarafınızdan maliyet muhasebesi hakkında bazı bilgiler almıştım. Şimdi bu konuyu görünce konuya müdahil olduğumdan dolayı kendimce yorum eklemek istedim. Çalışmakta olduğum şirket iflas erteleme kararı alınmış olan bir şirkettir. İflas erteleme kararı eğer süreç iyi değerlendirilebilirse borca batıklık halinden kurtulabilmek için firmaya ciddi anlamlarda avantajlar sağlıyor. En büyük avantajı sizden alacaklı durumda olan hiçbir firma sizden alacağını talep edemediği gibi icra veya herhangi bir hukuk kanalı ile bu borcu tahsil edemiyor.(işçiler hariç)..Bu süreç boyunca şirketin aktifinde yer alan demirbaş,bina,gayrimenkul vb. satıp şirkete nakit sağlayamıyorsunuz, icra yapılamamasına rağmen banka hesaplarınızdaki paralarınıza bloke konulabiliyor. Sizde bu parayla hammadde alıp üretim yapmaktan mahrum kalıyorsunuz. İflas ertelemede yoruma açık bırakılmış birçok konu mevcut, her icra dairesi kararı farklı şekilde uygulaabiliyor. Örn. X icra dairesi haklısınız bu karara göre bloke kaldırılmalıdır derken Y icra dairesi bu karar bloke kalkacağı anlamına gelmez sadece parayı bankadan almayız ama bloke hesapta kalıcak şeklinde yorumlanabiliyor. Tabi birde bu süreçte devletin denetim için atatığı kayyım heyeti var. Yapacağınız her iş için kayyım onayı almak zorundasınız. Marketten alışveriş yapmadan yada araçlarınızına akaryakıt almadan evvel bunları bildirmeniz gerekiyor. Aksi halde kayyım heyetiniz ara duruşmalardaki olumsuz bir raporu sürecin yarıda kesilip iflas kararının alınması ile sonuçlanabiliyor. En kötü dezavantajlarından biriside süreçli kayyın heyetinin yanında 2 tane personel bulundurmalısınızki herhangi bir satınalma için onay gerektiğinde bunu hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Biz sırf kayyım müsait olamadı diye haftalarca hammadde alamadık ve 70 personel o haftayı yatarak geçirdi. Ayrıca size sundukları tek çözüm sermaye arttırımı. Sermayeyi arttırarak borçlarınızı ödemeniz gerekiyor. Devletin kanunlarında madem böyle bir uygulama var ozaman devlet samimiyetini gösterip sadece bu kararı verip firmayı boşlukta bırakmamalı. Zaten borca batık olan şirket hiçbir şekilde kredi sağlayamadığı için en azından devletin düşük faizlerle bu firmalara teşvik kredileri sağlamaları gerekmektedir. Şirketimizin aylık ortalama 5 milyon dolar ihracatı var ayrıca 150 kişi istihdam ediyor. Şuan öngördüğüm bu süreç bittiğinde şirket borca batıklık durumundan çıkamamış olucaktır.
İbrahim bey yorumunuz ve yaşadığınız tecrübeyi paylaştığınız için teşekkür ederim.