Yatırım Kredileri Faiz ve Kur Farkları
Yatırım Maliyetinde Kredi Faizleri ve Kur Farkları
Ticari Kazanç ve İndirilecek Giderler
Yatırımlarda maliyet bedeline girmesi gereken kredi faizleri ve kur farkı konusuna girmeden önce Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre ticari kazanç ile ticari kazançtan indirilecek giderlere kısaca değinmek istiyorum.
Gelir Vergisi Kanunu’na Göre :
Ticari kazancın tarifini Gelir Vergisi Kanunu 37.nci maddesinde görmekteyiz;
37.maddedeye göre “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.”
Ayrıca kanunun uygulanmasında, hangi kazançların ticari kazanç sayılacağı da 37.nci maddede sıralanmaktadır.
Yine Gelir Vergisi Kanunu 37.nci maddesine göre ;
“Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.”
Bilanço esasında ticari kazancın nasıl tespit edileceğini de Gelir Vergisi Kanunu 38.maddesinde görmekteyiz.
38.nci maddeye göre;
Öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerler arasındaki müspet fark ticari kazançtır.
Hesap dönemi içinde teşebbüs sahibi veya sahiplerince;
- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir,
- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave edilir.
Ayrıca ticari kazancın tespitinde, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile Gelir Vergisi Kanunu 40 ve 41.nci maddelerindeki hükümlere uyulur.
Gelir Vergisi Kanunu 40.ncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesi için indirilecek giderler, 41.nci maddede ise gider olarak indirilmesi kabul olunmayacak ödemeler yazmaktadır.
Safi kazancın tespitinde 40.ncı maddede gösterilen indirilecek giderler içinde konumuzla ilgili 1.bend ile 7.nci bendi buraya almak istiyorum ;
1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler.
…………………………………
7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na Göre :
Kurumlar Vergisi Kanunu 6.ncı madde 1.bendi ; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağını söylemekte.
Yine 6.madde 2.bende göre ; ” Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.”
İndirilecek giderler açısından baktığımızda; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8.nci maddesinde ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde, hasılattan indirilebilecek giderlerin sıralandığını görüyoruz.
Burada şunu da vurgulamak gerekiyor, safi kurum kazancının tespitinde 8.nci maddede sıralanan giderler ile birlikte Gelir Vergisi Kanunu 40.ncı maddesinde sıralanan giderlerin de dikkate alınması/indirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca şunu da bir not olarak belirtmek isterim ki, kurumlar vergisinin matrahının hesaplanmasında Kurumlar Vergisi Kanunu 9.maddede belirtilen “Zarar Mahsubu” ile 10.maddede gösterilen “Diğer İndirimler”i de dikkate almak gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu 11.nci maddesinde sıralanan, kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderleri de göz önüne almak gerekiyor.
Yatırım Kredileri Faiz ve Kur Farkları
Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre ticari kazanç ve kurum kazancının tespitinde indirilecek giderler hakkında bu kısa açıklamadan sonra konumuz olan yatırım kredilerinin faiz ve kur farklarının durumuna bakalım.
İşletmelerin, yatırımlarının finansmanı için kullandıkları kredilerin faiz giderleri ile bu kredilerin kur farklarının yatırımların maliyetine mi alınacağı yoksa doğrudan ilgili dönemin/yılın gideri mi sayılacağı önem arzetmektedir.
Yatırım kredi faizlerinin ve kur farklarının muhasebe kayıtlarının oluşturulmasında bu husus önemlidir.
Şimdi maliyet bedeli ve dolayısıyla amortisman yönünden Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerine bakabiliriz.
Vergi Usul Kanunu’nun 262.nci maddesine baktığımızda ;
Maliyet bedelinin, bir iktisadi kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamı olduğunu görüyoruz.
Vergi Usul Kanunu’nun 269.nci maddesine baktığımızda ;
İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceğini ve aşağıdaki kıymetlerin de gayrimenkuller gibi değerleneceğini görüyoruz.
Bunlar;
“1. Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı;
2. Tesisat ve makinalar;
3. Gemiler ve diğer taşıtlar;
4. Gayrimaddi haklar.”
Vergi Usul Kanunu’nun 313.nci maddesine birinci fıkrasına baktığımızda ;
Vergi Usul Kanunu’na göre maliyet bedelinin ne olduğunu, işletmelerde hangi kıymetlerin maliyet bedeliyle değerleneceğini ve nasıl amortismana tabii olacağını gördükten sonra yatırımların finansmanında kullanılan kredilerin faiz ve kur farklarının durumuna bakalım.
Bu konuda Vergisi Usul Kanunu 163 sıra no.lu genel tebliğinde açıklamalar bulunmaktadır.
Tebliğde açıklandığı üzere ;
2. Döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyetine eklenmesi zorunlu bulunmakta; aynı kıymetlerle ilgili söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, ait oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilerek amortisman konusu yapılması, mümkün bulunmaktadır.”
Kuruluş (Yatırım) Dönemine Ait Finansman Gideri ve Kur Farkı Maliyet Bedeline Girer
Buraya kadar yapmaya çalıştığım açıklamalardan sonuç olarak şunu söyleyebilirim;
İşletmeler yaptıkları yatırımlar için kullandıkları yatırım kredilerinin kuruluş (yatırım) dönemine ait olan faiz ve kur farklarını iktisadi kıymetin maliyetine dahil ederek amortisman yoluyla itfa etmeleri gerekmektedir.
Bir başka deyişle tamamlanan yatırımlar aktifleştirilirken oluşturulacak muhasebe kayıtlarında yatırım dönemine ait faiz ve kur farkları da dahil edilmeli ve amortisman toplam maliyet üzerinden ayrılmalıdır.
Burada dikkat edilmesi gereken sabit kıymetin iktisap edildiği ya da aktifleştirildiği dönem sonuna (takvim yılı sonuna) kadar olan faiz ve kur farklarının maliyete alınacağıdır.
Daha sonraki işletme dönemlerine ait olanların doğrudan gider yazılması veya maliyete alınması seçimlik bir haktır.
Umarım bu yazı muhasebeci arkadaşlarım için faydalı olmuştur.
Bir başka yazıda görüşmek üzere hoşçakalın…
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
Son Yorumlar