Finansal Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

01 Eylül 2013 by

Finansal  Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

Finansal Tablolar

Biliyorsunuz bağımsız denetime tabi olan şirketler finansal tablolarını hazırlarken Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)’nı esas alacaklar.

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 6′nın 1 nci fıkrası şöyle ;

“GEÇİCİ MADDE 6- (1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen şirketler 1/1/2013 tarihinde veya özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarihte başlayacak hesap dönemi için, münferit ve konsolide finansal tablolarının düzenlenmesinde, Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulamak zorundadır. Geçiş döneminde hazırlanacak finansal tablolara ilişkin olarak Türkiye Muhasebe Standartlarında yer alan hükümler uygulanır.”

Herhangi bir düzenleme olmadığı müddetçe yukarıdaki kapsama girmeyen işletmeler ise finansal tablolarını TMS’ye göre hazırlamayacaklar.

Finansal tabloların düzenlenmesinde Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) esas alınacak ancak muhasebe defterleri yine Vergi Usul Kanunu’na göre tutulacak ve Vergi Usul Kanunu’na uygun finansal tablolar hazırlanacak.

Yani bağımsız denetime tabi şirketler bir yandan Vergi Usul Kanunu’na uygun defter tutar ve finansal tablolar hazırlarken, ayni zamanda da finansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartları’nı esas alarak düzenleyecekler.

Finansal Tablolar  Finansal  Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

Finansal Durum Tablosu

Burada bir hatırlatma yapmak istiyorum, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından “Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi” yayımlandı (Bakınız 20.Mayıs.2013 tarih ve 28652 sayılı Resmi Gazete).

Bu rehberin “TMS’ye Geçiş Kayıtları” başlıklı paragrafından şunu anlıyorum;

TMS’ye göre finansal tabloları hazırlayanlar, muhasebe defter ve kayıtları ile TMS’ye göre hazırlanan finansal tablolar arasında ilişkiyi sağlamak ve TMS’ye göre hazırlanacak finansal raporlara ulaşabilmek için yapılacak kayıtları göstermek üzere (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 ncü ve 82 nci maddeleri çerçevesinde) varsa gerekli düzeltme işlemlerini ticari defterlerden ayrı bir şekilde kaydedip saklayacaklar, gerektiğinde ibraz edecekler.

Bugüne kadar Muhasebeci Yorumluyor‘da yazdığım konuları yeri geldiğinde Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)’na göre de incelemeye çalıştım.

Bu yazımda ise ticari alacakların muhasebe standartlarına (TMS 18) uygun olarak nasıl takip edileceğini ve bilançolarda nasıl raporlanması gerektiğini anlatmaya çalışacağım.

Yani bu yazının konusu tamamıyla bir muhasebe standardı olacak.

Hasılat Başlıklı Türkiye Muhasebe Standardı 18 (TMS 18)

İşletmelerde hasılatın nasıl muhasebeleştirebileceği bu standartta açıklanmakta.

Bu standartın hangi işlem ve olaylardan kaynaklanan hasılatın muhasebe işlemlerinde uygulanacağını şöyle sayabiliriz;

Bunlar ;

“(a) Mal satışları,

(b) Hizmet sunumları ve

(c) İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler.”

Bu arada standartta geçen iki terimin anlamını yine standart metninden buraya almak istiyorum. Hasılat ve gerçeğe uygun değer terimleri şöyle tarif ediliyor ;

Hasılat: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır.

Gerçeğe uygun değer: Piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde gerçekleşecek olağan bir işlemde bir varlığın satışında elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyattır.

Yine hasılatın ölçümü, TMS 18′in 9 uncu , 10 uncu ve 11 inci paragraflarına göre şöyle olması gerekiyor ;

” 9. Hasılat alınan veya alınacak olan bedelin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür.

10. Bir işlemden doğan hasılat tutarı, genellikle işletme ile varlığın alıcısı veya kullanıcısı arasındaki anlaşma ile belirlenir. Hasılat, işletme tarafından uygulanan ticari iskontolar ve miktar indirimleri de göz önünde tutularak, alınan veya alınacak olan bedelin gerçeğe uygun değeri ile ölçülür.

11. Çoğu durumda bedel, nakit veya nakit benzerleri biçimindedir ve hasılat tutarı da alınan veya alınacak olan nakit ya da nakit benzerleri tutarıdır. Ancak, nakit ve nakit benzerleri girişinin ertelendiği durumlarda; satış bedelinin gerçeğe uygun değeri, alınacak olan nakdin nominal tutarından daha düşük olabilir. Örneğin, işletme alıcıya vade farksız bir satış yapabilir veya satış bedeli olarak alıcıdan piyasa faiz oranı altında olan bir alacak senedi alabilir. Anlaşma bir finansman işlemi niteliği taşıyorsa, satış bedelinin gerçeğe uygun değeri gelecekteki tüm tahsilatların emsal faiz oranı ile iskonto edilmesi yoluyla belirlenir.

Emsal faiz oranı aşağıdakilerden biri olarak tespit edilebilir:

(a) Benzer kredi derecelendirmesine sahip bir işletmenin benzer finansal araçları için geçerli olan faiz oranı veya (b) Finansal aracın nominal değerini ilgili mal veya hizmetin nakit satış fiyatına indirgeyen faiz oranı.”

11 nci paragrafın son cümlesine göre de satış bedelinin nominal tutarı ile gerçeğe uygun değeri arasındaki fark faiz geliri olarak muhasebeleştirilmesi gerekiyor.

Faizin, etkin faiz yöntemine göre muhasebeleştirilmesi gerekiyor.

Etkin faiz yöntemi TMS 39 Finansal Araçlar standardının 9 ncu ve UR5-UR8 no.lu paragraflarında açıklanıyor.

TMS 39 Finansal Araçlar Standardının 9 ncu paragrafında etkin faiz yöntemi şöyle tarif ediliyor :

Etkin faiz yöntemi: Finansal varlık veya borcun (veya bir finansal varlık veya borç grubunun) itfa edilmiş maliyetlerinin hesaplanması ve ilgili faiz gelir veya giderlerinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması yöntemidir.”

Etkin faiz yönteminde kullanılacak etkin faiz oranı ise ; “Finansal aracın beklenen ömrü boyunca veya uygun olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince yapılacak gelecekteki tahmini nakit ödeme ve tahsilatlarını tam olarak ilgili finansal varlık veya borcun net defter değerine indirgeyen orandır.”

 TMS 18′e Göre Alacakların Muhasebeleştirilmesi

TMS TFRS Finansal  Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

Muhasebe Standartları

Buraya kadar anlattıklarımdan, “Hasılat” standardına göre işletme satışlarının gerçeğe uygun değer ile raporlanması gerektiği, bir başka ifadeyle gerçeğe uygun değerin satış hasılatı olarak dikkate alınması gerektiği, hasılat içinde bulunan vade farklarının ise faiz olarak finansman geliri olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılıyor zannediyorum.

Bu çerçevede şu söylenebilir, işletme satışını vadeli yapıyorsa satışlardan doğan alacaklar bilançoda gerçeğe uygun değerleri ile gösterilmesi gerekiyor.

Çünkü satışın vadeli olması durumunda tahsilat ertelenecektir, bu durumda da satış tutarının gerçeğe uygun değeri vade sonunda elde edilecek nakit ya da nakte benzer varlığın nominal tutarından daha az olacaktır.

Vadeli satışlarda vade farkı hesaplanıp satış fiyatına dahil edilmese dahi, satış tutarının etkin faiz oranı kullanılarak gerçeğe uygun değerinin belirlenmesi gerekir.

Satışlardan doğan alacakların gerçeğe uygun değeri ile nominal tutarı arasındaki fark faiz geliri olmaktadır.

Bu durumda, faiz gelirlerinin ancak vadesi dolunca dönem sonuçlarına alınması gerektiğini düşündüğümüzde, satışın ilk muhasebe kaydında söz konusu faiz geliri henüz kazanılmamış bir gelir olacağından bu faiz gelirlerini “122. Alacak Senetleri Reeskontları” hesabına alınması, dönem vadeleri dolunca bu hesaptan “642. Faiz Gelirleri” hesabına aktarılması gerekir.

Burada şunu tekrar hatırlatmak istiyorum, TMS 18 ve TMS 39 standartlarına göre gerçeğe uygun değerin hesaplanmasında benzer finansal araçlar için kullanılan faiz oranı ya da alacağın nominal tutarını peşin satış tutarına iskonto eden faiz oranı etkin faiz oranı kullanılması gerekir.

TMS 18′e Uygun Örnek Muhasebe Kayıtları

Örnek vermeden önce yukarıda bahsettiğim, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan “Finansal Tablo Örnekleri ve Kullanım Rehberi”ne tekrar dönmek istiyorum.

Buraya söz konusu rehberin “ Finansal Durum Tablosu (Bilanço) Kalemleri” başlıklı bölümünün “ Ticari Alacaklar” ara başlıklı paragrafından bir metni aynen alıyorum.

“Ticari alacakların varsa vade farkları, faiz vb. tutarlar hasılat karşılığı değil faiz geliri, kur farkları vb. karşılığı finansal tablolara alınmakla birlikte, bu tutarlar da ticari alacaklarda gösterilir ve ilgili açıklamalar dipnotlarda yapılır. Söz konusu faiz gelirleri, kur farkları vb. Kâr veya Zarar ve Diğer Kapsamlı Gelir Tablosunda ise Esas Faaliyetlerden Diğer Gelirler içinde gösterilir.”

Şimdi örneğe geçelim, bu örneği aldığım kaynağı burada ayrıca belirtmek isterim.

Kaynak : “Türkiye Muhaseebe Standartları İle Uyumlu Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulaması-Prof. Dr. Nalan Akdoğan /Prof. Dr. Orhan Sevilengül- Baskı: Mart 2007″

Örnek işlem ;

- Peşin satış fiyatı 1.000 TL. olan A malı için 1 Mart günü 122 gün vadeli (30 Haziran vadeli) 1.033,42 TL.

tutarında bir senet alınarak satış yapılmıştır.

- Senet vadesinde tahsil edilmiş, satışın % 18 oranındaki Katma Değer Vergisi olan 186,02 TL. ise peşin tah

sil edilmiştir.

İşletmenin aylık dönemler itibariyle finansal raporlama yaptığını varsayarak muhasebe kayıtlarını satışın yapıldığı 1 Mart ve aylık dönem sonları olan 31 Mart, 3 Nisan, 31 Mayıs ve 30 Haziran tarihlerinde TMS 18 standardına uygun olarak yapalım;

Önce satışın vade sonu değerini, peşin değerini ve vade farkını (faiz geliri de diyebiliriz) görelim;

-Vade sonunda tahsil edilecek tutar….. 1.033,42 TL.

- Peşin satış tutarı………………………….. 1.000,00 TL.

- Vade farkı (Faiz geliri)………………………33,42 TL.

 

ticari alacaklar  150x150 Finansal  Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

Ticari alacaklar

33,42 TL. vade farkı 122 gün vadeye göre % 10 oranında faiz geliridir. Yani etkin faiz oranının (TMS 18 ‘de bahsedilen etkin faiz oranı) % 10 olduğu görülüyor.

Bu durumda aşağıdaki faiz ve net değer hesabında da görüleceği gibi 1.033,42 TL.nin gerçeğe uygun değeri 1.000,00 TL.dir

Faiz tutarı = (1.033,42*122*10) / [36.500+(122*10) ] =33,42

Gerçeğe uygun değer : 1.033,42-33,42= 1.000,00 TL.dir.

 

Aylık Faiz Tutarları

 

    Ay sonu gerçeğe uygun değer Ay başı gerçeğe uygun değer Faiz Tutarı
Mart ayı faizi

1.008,28

1.000,00

8,28

Nisan ayı faizi

1.016,43

1.008,28

8,15

Mayıs ayı faizi

1.025,00

1.016,43

8,57

Haziran ayı faizi

1.033,42

1.025,00

8,42

Toplam Faiz    

33,42

 

           

 

Şimdi satış faturasının düzenlenerek alacak senedinin de alındığı 1 Mart tarihindeki muhasebe kaydını yapalım ;

_____________________________________01/03/…__________________________

100 KASA ………………………………186,02

121 ALACAK SENETLERİ…….1.033,42

………………………………….600 YURT İÇİ SATIŞLAR………………………………….1.000,00

………………………………….122. ALACAK SENETLERİ REESKONTU (*)……33,42

………………………………….391 HESAPLANAN KDV………………………………………..186,02

____________________________________ / _______________________________

(*) Burada bir not düşmek istiyorum, kaynak kitapda bu hesabın adının standartlara uygun muhasebeleştirme için şu şekilde değiştirilmesinin uygun olacağı söyleniyor ;”122. Alacak Reeskontları” veya “122.Ertelenmiş Faiz Gelirleri (kazanılmamış gelirler)”

Böylece bu hesap alacakları gerçeğe uygun değerine indirgemek için kullanılabilecektir.

Bu kayıt için ikinci bir alternatif kayıt şekli daha var. Faturada peşin satış tutarı ile vade farkı ayrı gözükmüyorsa muhasebe kaydı şöyle de olabilir ;

____________________________________01/03/… __________________________

100 KASA……………………………………..186,02

121 ALACAK SENETLERİ…………..1.033,42

………………………………………………….600 YURT İÇİ SATIŞLAR………….1.033,42

………………………………………………….391 HESAPLANAN KDV……………..186,02

____________________________________01/03/…..__________________________

600 YURT İÇİ SATIŞLAR…………… 33,42

……………………………………………..122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU…….33,42

___________________________________ / ____________________________

 

Mart ayı sonu itibariyle dönemsel olarak Mart ayı faiz geliri için yapılacak muhasebe kaydı ;

________________________________31/03/…._________________________

122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU…………………..8,28

…………………………………………………………642 FAİZ GELİRLERİ…………….. 8,28

________________________________ / ________________________________

 

Bu kayıtlar sonrası Mart ayı sonunda düzenlenecek bilançoda “Ticari Alacaklar” aşağıdaki gibi raporlanacak ve detayı şöyle olacaktır ;

Ticari Alacaklar………………………………………………………..1.008,28

Alıcılar………………………………………………………………. —

Alacak Senetleri……………………………………………………. 1.033,42

Alacak Senetleri Reeskontu.(*)………………………………( 25,14)

(*) : Alacak Reeskontları (Ertelenmiş faiz gelirleri) olarak da düşünülebilir.

Mart ayı sonu itibariyle yapılan faiz geliri muhasebe kaydı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için de tekrarlandığında ;

Yani Nisan ayı sonu için 8,15 TL., Mayıs ayı sonu için 8,57 TL. ve Haziran ayı sonu için 8,42 TL., faiz geliri muhasebeleştirildiğinde, bu kayıtlar neticesinde aylık bilançolardaki “Ticari Alacaklar”ın raporlanması ve detayı şöyle olacak;

Nisan ayı sonunda ;

Ticari Alacaklar………………………………………………………..1.016,43

Alıcılar………………………………………………………………. —

Alacak Senetleri……………………………………………………. 1.033,42

Alacak Senetleri Reeskontu.(*)………………………………( 16,99)

(*) : Alacak Reeskontları (Ertelenmiş faiz gelirleri) olarak da düşünülebilir.

Mayıs ayı sonunda ;

Ticari Alacaklar………………………………………………………..1.025,00

Alıcılar………………………………………………………………. —

Alacak Senetleri……………………………………………………. 1.033,42

Alacak Senetleri Reeskontu.(*)………………………………( 8,42)

(*) : Alacak Reeskontları (Ertelenmiş faiz gelirleri) olarak da düşünülebilir.

Haziran ayı sonunda ;

Ticari Alacaklar………………………………………………………..1.033,42

Alıcılar………………………………………………………………. —

Alacak Senetleri……………………………………………………. 1.033,42

Alacak Senetleri Reeskontu.(*)………………………………( -,–)

(*) : Alacak Reeskontları (Ertelenmiş faiz gelirleri) olarak da düşünülebilir.

Ve işlemin son kaydı olarak vadesinde senedin tahsilinin muhasebe kaydı ;

___________________________01/07/….______________________

100 KASA………………………..1.033,42

………………………………………..121 ALACAK SENETLERİ…..1.033,42

__________________________ / __________________________

 

Sonuç olarak bu kayıtlardan şunu söyleyebiliriz;

TMS 18 numaralı muhasebe standardına uygun satış hasılatını muhasebeleştirdiğimizde gelir tablosundaki toplam gelir değişmemekte. Ancak satış gelirleri peşin fiyatlarla, vadeli satış nedeniyle elde edilen vade farkı ise faiz gelirleri olarak raporlanmış olmaktadır.

Tekdüzen Muhasebe Sistemine Göre Muhasebe Kayıtları

Yukarıdaki örneği halen uygulanmakta olan muhasebe sistemi uygulama genel tebliğindeki tekdüzen hesap planına uygun muhasebeleştirdiğimizde kayıtların şöyle olacağını söyleyebiliriz;

Malın satışının muhasebe kaydı ;

_________________________________01/03/….____________________________

100 KASA…………………………………186,02

121 ALACAK SENETLERİ……..1.033,42

…………………………………………………………….600 YURT İÇİ SATIŞLAR………1.033,42

…………………………………………………………….391 HESAPLANAN KDV………. 186,02

__________________________________ / ________________________________

Mart ayı sonunda ise yapılacak muhasebe kaydı ;

_________________________________31/03/….. _________________________

657 REESKONT FAİZ GİDERLERİ………….25,14

…………………………………………..122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU……..25,14

(1.033,42*10*91)/ [36.500+(10*91)]=25,14

_________________________________ / _______________________________

 

Mart ayı sonu bilançosunda “Ticari Alacaklar” ve alacak senetleri şu şekilde gösterilecek ;

Ticari Alacaklar………………………………………………………..1.008,28

Alıcılar………………………………………………………………. —

Alacak Senetleri……………………………………………………. 1.033,42

Alacak Senetleri Reeskontu.(*)………………………………( 25,14)

(*) : Alacak Reeskontları (Ertelenmiş faiz gelirleri) olarak da düşünülebilir.

Evet, muhasebe standardına ve tekdüzen muhasebe sistemi uygulamasına göre net ticari alacaklar bilançoda ayni olmaktadır.

Fakat muhasebe standardı uygulamasında faiz geliri olan tutar, tekdüzen muhasebe sistemi uygulamasında vade farkı olarak satış hasılatı içinde kalmaktadır.

Bu aynilik yapılacak iptal ve yeniden reeskont işlemleri sonucunda devam edecektir.

Burada ayni raporlama tarihi itibariyle her ayın başında eski kayıt iptal edilerek ay sonu (dönem sonu) itibariyle reeskont tutarı yeniden hesaplanması gerekiyor.

Senedin tahsilat tarihinde ise alacak senetleri reeskont hesabı kapanmış olacağından alacak senetlerinin nominal tutarı tahsilat tarihindeki tutara ulaşmış olacaktır.

Bu yazıyla TMS 18 uygulamasında vadeli satışlar içindeki faiz gelirlerinin muhasebeleştirilmesini anlatmaya çalıştım.

Yorum yapmak isteyen muhasebeci arkadaşların yorumlarını aşağıdan göndermelerini rica ediyorum.

VOLKAN KARA

S. M. Mali Müşavir

 

Volkan Kara Finansal  Durum Tablosunda (Bilanço)Ticari Alacaklar

Volkan Kara

Giresun'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Yüksek öğrenimi İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde yaptı, yine Akademi'ye bağlı Muhasebe Enstitüsü'nde "Lisansüstü Muhasebe Uzmanlığı" eğitimi aldı. 25 yıldan fazla sanayii şirketlerinde Muhasebe ve Mali İşler Yöneticiliği yaptı. Çeşitli eğitim sertifikaları yanında, mesleğinin gerektirdiği S. M. Mali Müşavir ruhsatı bulunmaktadır.

More Posts


Şimdi üye olun!

Ücretsiz e-kitabınızı alın...  Name: Email: 40 subscribers Bilgilerinizin güvenliğine saygılıyız. Email Marketingby GetResponse
Muhasebeci_Yorumluyor_QR-Code

Bir Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>


Şimdi üye olun!

Ücretsiz e-kitabınızı alın...  Name: Email: 40 subscribers Bilgilerinizin güvenliğine saygılıyız. Email Marketingby GetResponse
Önceki yazıyı okuyun:
Isletmelerde kuruluş ve örgütlenme giderleri
Kuruluş ve Örgütlenme Giderlerinde Aktifleştirme Yasağı

Muhasebeci Bakışıyla...

Kapat