Her 10 Saniyede Bir….
Diyabet Hastalığı Yaşamı Tehdit Ediyor
Diyabet, yani şeker hastalığı dünyada her 10 saniyede bir kişinin yaşamını yitirmesine neden oluyor.
Diyabet hastalığının görülme sıklığının giderek arttığına dikkat çeken bilim adamları, aşırı kilodan mümkün olduğunca kaçınılarak fiziki aktivitenin önemsenmesi gerektiğine işaret ediyorlar.
2010 yılında diyabetli (şeker hastalığı) hasta sayısının dünya nüfusunun %6,6’sı oranında olduğu ve diyabet hasta sayısının 2030 yılına kadar 438 milyona ulaşabileceği, bundan endişe edildiği bilim adamlarınca ifade ediliyor.
Hürriyet gazetesi web sitesinde okuduğum diyabet konusundaki bir haberi paylaşıyorum sizlerle.
Portekiz’in başkenti Lizbon şehrinde 17 bilim insanı, 47.Avrupa Diyabet Kongresi’inde bir araya gelmiş ve bu kongrede diyabet hastalığının görülme sıklığı ile ilgili önemli sonuçlar açıklanmış.
Açıklamalara göre, diyabet hastalığı 2010 yılında dünyada 285 milyon kişide görülmüş ve bu sayı dünya nüfusunun % 6,6’sına denk.
Dünya genelinde on saniyede bir kişi şeker hastalığı (diyabet) veya şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayata veda ediyor.
4 milyon kişi 2010 yılında bu hastalıktan yaşamını yitirmiş.
Avrupa’da Diyabetli Hastaların % 50’si Hastalığın Farkında Değil
Avrupa’da diyabet hastası olan kişilerin % 50’sinin hastalıklarının farkında olmadıkları söyleniyor.
2010 yılında diyabet ve diyabet’e bağlı ortaya çıkan komplikasyonların tedavisi için 376 milyar dolar harcanmış. Bu harcama dünyada yapılan tüm sağlık harcamalarının % 11,6’sına denk geliyormuş.
Diyabet’de Kan Şekeri Mutlaka Kontrol Altına Alınmalı
Kronik bir hastalık olan diyabet, uzun yıllar belirti vermeyebiliyor ve organ hasarı olduğunda hastalık ortaya çıkarak kendini gösterebiliyor.
Bu hastalarda kan şekeri yükselmekte ve mutlaka kontrol altına alınması gerekmekte. Hastalığın kontrol altına alınmaması halinde, diyabete bağlı organ yetersizliği görülebiliyor ya da uzuv kaybı olabiliyor ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor.
Diyabetin tanımı şöyle ; Vücudun insülin üretememesi ya da insülini gerekli şekilde kullanamaması.
Diyabet’te Tip-1 ve Tip 2
Çocuk ve gençlerde , vücudun insülin üretememesi nedeniyle ortaya çıkan diyabet, “Tip-1” diye vasıflandırılmakta. Daha fazla yaşlılarda görülen insülin direncine bağlı ortaya çıkan diyabet ise “Tip-2” diye isimlendirilmekte.
Tip-2 yavaş ortaya çıkmakta, her geçen gün fazla sıklıkta görülmekte ve yaraların geç iyileşmesi, yorgunluk, artan susuzluk ve açlık hissi, sık tuvalete gitme şeklinde kendini belli etmekte. Ancak bazı kişilerde sinsice belirti vermeden ilerleyebilmekte.
Tip-2 diye vasıflandırılan grupta olan % 30-50 oranındaki diyabet hastası hiçbir zaman tespit edilemiyor. Bu kişilere hastalığın tanısı konulmasında da % 50’sinde birçok komplikasyonlar gelişmiş olmakta.
Risk Altındaki Kişiler ve Riskler
Tip -2 diyabet hastalarında, obezite çok önemli bir risk faktörü olarak görülmekte. Ayrıca kolestrol seviyesi ve hipertansiyonu yüksek olanlar da risk altında bulunmakta.
Kalp krizi riski, diyabetli hastalarda 4 kata kadar çıkabilmekte, % 60-70’inde sinir hasarı görülmekte. Buna bağlı olarak ayak ve ellerde his azalması, erkeklerde iktidarsızlık ortaya çıkabilmekte. Fakat diyabetin iyi kontrol edilmesi halinde komplikasyon riski çok önemli oranda azaltılabiliyor.
Bana göre günlük yaşamımızın kalitesini çok etkileyen ve gerekli tedavinin zamanında alınması halinde kontrolü mümkün olan diyabet hastalığı ile ilgili bu haberi okumanızı şiddetle öneriyorum.
Hürriyet web sitesindeki bu haberi okumak isterseniz lütfen burayı tıklayın.
Sağlıklı günlerle…
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
Son Yorumlar