Muhasebede Konsinye Satışlar-2
Muhasebe Açısından Konsinye Satışlar
Konsinye satışları konu alan bu üç bölümlük yazı dizisinin birinci bölümünde, konsinye satışların tarafları olan satıcı ve aracıya avantajlarını, kısaca konsinye satışın nasıl olduğunu ve hukuki yönden de Borçlar Kanunu?na göre incelemeye çalışmıştım.
Birinci bölümü okumak isterseniz lütfen burayı tıklayın.Bu bölümde ise, konsinye satışları Vergi Usul Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından inceleyeceğim, daha sonra üçüncü bölümde konsinye satışların nasıl muhasebeleşeceğini anlatmaya çalışacağım.
Birinci bölümde de bahsettiğim gibi konsinye satışların muhasebe kayıtları normal satışlara göre farklı olacaktır.
Vergi Kanunları Açısından Konsinye Satışlar
213 Sayılı Vergi Usul Kanuna Göre :
Konsinye satışlara, Vergi Usul Kanunu’nun “Faturanın Şekli” başlıklı 230 ncu ve “Faturanın Nizamı” başlıklı 231 nci maddelerine göre bakmak istiyorum.
Faturanın şeklini gösteren 230 ncu maddenin 5 nci fıkrasına baktığımızda, satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderilmesi halinde de, malın gönderen tarafından bir sevk irsaliyesine bağlanması gerekiyor.
İrsaliyede malın nereye ve kime gönderildiğinin gösterilmesi gerekiyor.
Vergi Usul Kanunu 230/5 nci maddesinden anlaşıldığı üzere konsinye mal, konsinyatör (satıcı) tarafından konsinyiye (aracıya) gönderilmesi halinde satıcı tarafından bir sevk irsaliyesi düzenlenecek ve irsaliyede malın konsinye işlemi ile gönderildiği açıklaması yazılacaktır.
Dolayısıyla bu aşamada herhangi bir satış işlemi söz konusu olmadığından, bir başka deyişle teslim işlemi olmadığından katma değer vergisi ve özel tüketim vergisine tabi tutulmayacak.
Yine Vergi Usul Kanunu 231 nci maddenin 5 nci fıkrasındaki, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapılmasından itibaren azami yedi gün içinde düzenlemesi hükmüne tabii olmayacaktır.
Çünkü henüz satış işlemi gerçekleşmediğinden, konsinyiye (aracıya) gönderilen ürün emanet gönderilmiş olduğundan bir fatura düzenleme söz konusu değildir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununa Göre:
Konsinye satışa, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Teslim” başlıklı 2 nci maddesi ile “Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi” başlıklı 10 ncu maddesi açısından bakalım.
Teslim başlıklı 2 nci maddenin 1 nci fıkrasına göre ;
Bu maddeye göre teslimden söz edebilmek için, tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi gerekmekte.
Yine Katma Değer Vergisi Kanunu 10 ncu madde d fıkrasına göre vergiyi doğuran olay ; “Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi”dir.
Bu iki maddeden anlaşılan, konsinye satışlarda malın katma değer vergisine tabi olması için malın alıcıya teslim edilmiş olması gerekmekte.
Şunu da hatırlatmak istiyorum, yukarıda açıklamaya çalıştığım Borçlar Kanunu ilgili maddelerine uygun olmayan satışların, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10 ncu maddesi d fıkrasında bahsedilen, komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satış olarak kabul edilemez.
Evet konunun ikinci bölümünü burada bitiriyorum.
Yazının bilinci bölümünde konsinye satışın taraflarını, taraflara sağladığı avantajları ve Borçlar Kanunu’na göre hukuki durumuna bakmış olduk.
Bu ikinci bölümde ise Vergi Usul ve Katma Değer Vergisi açısından incelemeye çalıştım.
Üçüncü son bölümde ise konsinye satışlarının muhasebe kayıtlarını satıcı ve aracı yönünden ayrı ayrı detaylı inceleyecek ve muhasebe kayıtlarını vermeye çalışacağım.
Birinci bölümde de bahsettiğim gibi konsinye satışların muhasebe kayıtları normal satışlara göre oldukça farklı, bu yüzden üçüncü bölüm biraz uzun olacak.
“Muhasebede Konsinye Satışlar” yazı dizisinin son bölümü muhasebe kayıtlarında görüşmek üzere hoşçakalın.
VOLKAN KARA
S. M. Mali Müşavir
Son Yorumlar